Yakın bir zamanda İnternet üzerinden yayınlanmaya başlayan “Sıfır Bir” isimli Adana dizisini inceleyelim, bir kaç not düşelim istedim. Her ne kadar Adana desem de Türkiye çapında bir yapım olduğunu belirtebilirim. Dizinin yönetmenliğini “Kadri Beran Taşkın” üstlenmekte, kendisine tavsiyem Kurtlar Vadisi, Eşkiya Dünyaya Hükümdar olmaz tarzı dizilere gelerek eğitim vermesidir. Kurtlar Vadisi’nin saçma silah sahnelerinden sonra Sıfır Bir dizisinin benzer sahneleri başarısı üst seviyede. Yapılan çalışmaya kadro tamamen inanmış olduğunu belirtebilirim.
Senaryo yazarı her ne kadar “Bay X” olsa da elbet bir gün ortaya çıkıp kendisini açıklayacaktır. İlgili arkadaşa herşeyi bir şekilde tüketmemesi gerektiğini tavsiye edebilirim. Çünkü; dizi bu seyir ve hızda giderse 4. sezon sonrasında kendini tekrarlama kısır döngüsü içerisine girecektir. Kendini kanıtlama ihtiyacı ve açlığının farkındayım. Fakat; 2. sezon finaline kadar kendini tekrar eden 3 savaş yaşandı.
Senaryoda bir ana hedef, onlarca alt hedef verilmelidir. Yani; bir ana hedef eksikliğinin olduğunu belirtebilirim. Adana’nın en babası mı olmak istiyor, yoksa; senaryo yarın destek alıp İstanbul’a mı gelir? Yani konuyu kendisi nereye götürecek bir şekilde haberdar etmesi gerekmektedir. Adana içerisinde takıl kalırsa bir baş yapıt ortaya çıkamaz.
İlk 2 sezonu bir köşeye atıp, 3. sezon yazımında herşeyi baştan yorumlanması gerekir. Kısır döngü sıkar ve insanları uzaklaştırır. Uzun yıllık bir çalışma ancak oldukça büyük hedefler ve gerçek hayal gücü ile gerçekleşir. Benim şiddetli tavsiyem Adana’da ana hedefini/misyonunu tamamlayıp kadroyu İstanbul’a getirmektir. Bir şekilde 3. sezon veya 4. sezon sonrasında ulusal bir kanalla yayınına devam edebilir. Bende kendilerinin sadık izleyicilerinden birisi olarak kalabilirim. Fakat; biraz önce de belirttiğim gibi küçük kısır döngüye düşmek üzereler ve acil ana hedef gerekmektedir.
Sıfır Bir, Sıfır Otuz Dört Olursa
İlk bölümlerinde amatör hissiyati oluştursa da bir kaç bölüm sonra yaptıkları işi benimseyen ve kabül eden bir kitle oluştuğunu gördüm. Oyunculuklarında da bunu hissettirdiler. Cio karakterini izlerken Walking Dead oyuncularından Darly’i anımsattığını, Savaş’ı izlerken de Breaking Bad, Walter Whigt’ı anımsattığını belirtebilirim.
İşi Biraz Daha Sanatlaştırmak
Herşeyi hızlı tüketen senaryo mantığını bir köşeye bıraktığımda karakter analizleri neredeyse yapılmadı denebilir. Yani; Cio veya Savaş ile kimse duygusal bağ kuramadı. Burada mesele izleyici ile duygusal bağ kurmakta yatıyor. Yani başrol oyunucusu bir kıza aşık olmadan önce seyirciyi o kıza aşık etmek gerekir. Eğer seyirciden önce başrol oyuncusu o kıza aşık olduysa o dizi çöpe at diyebilirim. Yani; oyuncuların bir birlerini kardeşim diye sevmesinden ziyade izleyicinin sevmesi gereklidir. Bunu başarmanın en temiz yöntemi “Flashback” yöntemidir. Oyuncuların bir şekilde ufak ufak geçmiş izlerini bizlere gösterebilir veya daha insancıl yanlarıyla sempati toplanabilir.
Oyuncu kadrosundan birisi evlenmek istiyorum dediği bölümde evleniyor ve silahlı saldırıya uğrayıp aynı bölümde sanırım ölüyor. Peki; birincisi bu sahne duygusal bir sahne olmasına rağmen ben üzüldüm. Çünkü; senaryo o çift ile ilgili yeterli bir işleme ve geliştirme süreci vermedi. Herşey bir anlığına oldu ve yaşandı. Hem de oğlan aşık olsa, kız istemese ve aşk açısıyla geçen bir kaç sahne olsa. Yani biraz üzse bizi, ve yine yani biraz duygu ortaya çıkartsa hiçte fena olmaz.
Oyunculuk Konusunda
Özgür Meriç, Savaş Satış, Cihangir Ceyhan 3 kafadarda bu işi başarmışlar. Yaptıkları bu iş sayesinde her birinin milyonlarca takipçisi olduğunu belirtebilirim. Bu çalışma sonrasında hangi diziye, hangi yapıma giderlerse başarı elde edebilirler. Oyunculuk hususunda düşmek istediğim en önemli husus yüzdeki küçük hislerdir. Çekimler arasında oldukça keyifli vakit geçirdiyseniz çekim sırasında her ne kadar iğrenç bir sahneyi veya konuşmayı yapıyor olursanız olun yüzünüzde bir mutluluk rüzgarı esecektir. Aynı şekilde hüzünlü bir anını yaşayan oyuncu güzel ve espirili bir sahneyi hüzünlü gözlerle oynuyacaktır. Bu sebeple çekilecek sahne için oyuncunun bir süre o moda yüz, mimik ve psikolojisiyle girmesidir.
Aynı şekilde yapımın başında ki Kadri Beran Taşkın, her bölümde belli ki oyunculukla alakası olmayan kitleyle başardığı çalışma için gurur duymalıdır. Oyuncuların doğallığı en büyük avantaj ve dezavantajı olarak duruyor. Hangi yapımda olurlarsa olsunlar ben bu kadroyu takip edip, destek vereceğim. Bunun nedeni kendi imkanları ile dev bütçelere sahip bir kamyon yapımdan çok daha başarılı olmalıdır. Hayalleri için savaşmaları ve savaşmak için hayal kurmalarıdır. Ülkemiz fırsatlar ülkesi ise bu başarılı kitle daha da başarılı olmak için desteği haketmektedir.
Argo, kabalık, öldürme gibi ağır insancıl eylemlerle başarılı olmak her zaman belirttiğim gibi kolaydır. Bu konu da çalışma yapan İstanbul merkezli neredeyse tüm yapımları şiddetli eleştirdim. Fakat; özgür doğasında Adana Hürriyet mahallesinde bu üst şiddet durumları bir aykırı durmamış.
Diziyi İzlemek İçin : Youtube Sıfır Bir
Eleştirmen Değeri : 100 / 84
Add comment